Kadim zamanların hikaye anlatıcılarının da, çağımız yazarlarının da bildiği gibi hikayeler ölmedi ve göğün, yerin ve onun altının gözlerinin gördüğü sayısız serüvene Arke’nin karakterleri de şahit oldu. Bu ölümsüz karakterler Tezer’e ya da Maya’ya ulaştığı gibi size de ulaşabilir. Bir akşam yemeğinde ya da çöl fırtınasında.
Basübadelmevt
Kafası olmadan yaşayan bir adam insanı her şeye ikna edebilir.
Ölümsüzlük korkutucu olabilir mi? Türkçe korku edebiyatının öncü isimlerinden Murat S. Dural Basübadelmevt‘te insanlığın Gılgamış’tan beri izini sürdüğü ölümsüzlük kavramına çevirmiş kalemini. Ölmemek ile ölememenin geçidinde, ölümsüzlüğün bir lütuf mu yoksa lanet mi olduğunu sorguluyor. Bu soruşturmada, son iki bin yılın ziyadesiyle önemli olaylarına dair kurmaca tanıklıkları saklı. Biraz bilinebilen insanlık tarihinin küçük bir kesiti. Bu nouvellada anlatılanlara inanmak zorundasınız. Hem, kim kurmaca bir tanıklığın gerçek olanından daha değersiz olduğunu iddia edebilir ki?
Replikalar Çölü
“Fırtınaya bak Maya, bak alt dudağı ben üst dudağı ben. Sakallarım salınıyor bulutlardan yere kadar. Görüyor musun?”
Arkhe üçlemesi heyecan verici bir yapıtla devam ediyor!
İmkansız bir görevin peşinde, zamana karşı keşif mücadelesi veren bir grup arkeolog, sonsuz zenginliğin içinde sahici bir geçmişten mahrum kalmış bir ülke ve ülkesine bir geçmiş bulmaya and içmiş Emir, bir de tabi çölün kadim varlıkları… Ayrıca ansızın Kraliçe Elizabeth’le el şıkışabilir, birden önemli bir futbol karşılaşmasının yapılacağı stada inşaat halindeyken düşebilisiniz. Murat S. Dural gerçek ile serabın, hakikat ile replikanın iç içe girdiği gizemli bir maceraya, gizemlerin coğrafyasına okuru davet ederken farklı kurgu teknikleriyle, kelime tercihleriyle, amansız fantastik ya da bilimkurgu karakterleriyle karşılaşabilirsiniz. Kendinize dikkat edin.
Lamia
Kayaman Apartmanı duruyor yerli yerinde, kıpırtısız. O âzâde kalıyor, her seferinde hayatta kalıp doğuruyor, enerjisini doldurup boşaltıyor. Sadece seyircisi oluyoruz felaketin.
Ülkenin yakın tarihi kadar korkunç, herkesin beklediği ama kimsenin hakkında bir şey yapmadığı bir felaket kadar tedirgin edici bir kitap Lamia. Üzerinde yaşadığımız, yollarında dolaştığımız kentin yer altına, İstanbul’un kılcal damarlarına davet ediyor okuyucuyu. Bunu yaparken başımızdan geçenleri, geçmekte olanları hatta başımıza gelecekleri bu ürpertici hikayeye dahil etmekten çekinmiyor. Murat S. Dural Arkhe serisinin üçüncü kitabında korku türünün bütün unsurlarını yerli yerinde kullanarak gayet başarılı bir finale ulaşıyor. Kayaman Apartmanı’nın gıcırtılı kapıları sizin için açılıyor. İçeride göreceğiniz şeylere karşı dikkatli olun.