Gülhan Tuba Çelik’le üçüncü buluşmamız, bu defa bir nouvella ile karşımızda.
Hiçbir yere varamayan yürüyüşlere, sokak aralarına, çıldırtıcı sessizliğin içindeki eviçlerine, kesintisiz ertelemelere boğulmuş bir bilinç kendini eyleme vuruyor. Instagram sitorileri, yollar ve uzak şehirler, düzensiz paydaşlıklar, geçici kararlar eşlik ediyor metnin sertliğine. Derinlerdeki öz yıkım arzusu ve öfkenin üstü bin bir savunmayla kapatılmaya çalışılıyor. Çok kirli, çok gerçek.
Kafandaki Ağaçlar, kendini ararken kendini tüketen bir metin. Yıkıcı bir anafor.